Bugun...



Ücretli Öğretmenler Basın Bildirisi

Ankara Ulus'ta yaptığımız basın bildirisi

facebook-paylas
Güncelleme: 16-11-2023 14:37:30 Tarih: 20-06-2023 15:11

Ücretli Öğretmenler Basın Bildirisi

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER PLATFORMU

BASIN AÇIKLAMASI

SAYIN DEVLET BÜYÜKLERİMİZ, MEB, ÇALIŞMA VE SOSYAL  GÜVENLİK BAKANIMIZ,     CUMHURBAŞKANIMIZ  SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A İTHAFEN

 Biz yıllardır sadece ders saat ücreti ile öğretmenlik yapan, emeklilik, sendikal haklar ve hiçbir özlük hakkına sahip olmayan, her eğitim sezonunda tekrar ücretli olabilmek için aynı evrakları vermek zorunda kalan, resmi tatillerde ve hastalık durumlarında bile ücreti kesilen, mazeret izni olmayan ve eğitim sezonu sonunda da kapıya konulan ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİZ….

Biz aynı iş yerinde aynı işi yapmamıza rağmen asgari ücretin bile çok altında çalışan, kendi meslektaşlarımız tarafından bile ikinci sınıf muamele gören, yeri geldiğinde öğretmenler odasına alınmayan, ama kadrolu öğretmenin yapmak zorunda olduğu ve hatta yapmak zorunda olmadığı her işi yapmak zorunda bırakılan, hatta angarya ve mobinge maruz kalan ama bunu şikayet edemeyen, şikayet ettiğinde bir sonraki dönemde iş bulamayacağını bilen, varlığı ve yokluğu okul müdürünün ve idarecilerinin iki dudağı arasında olan ÇAĞDAŞ KÖLELERİZ…

BİZ BU KAST SİSTEMİNE KARŞIYIZ…

Biz atanmamış ancak adanmış öğretmenler olarak bu gönül mesleğini bütün maddi ve manevi zorluklara rağmen, devletin okullarında yıllardır eğitim vermekte olan ücretli öğretmenleriz.

Mesleki hayatımızın ilk yıllarında yüksek puanlar almamıza karşın, mezun fazlalığından ve kontenjan yetersizliğinden kaynaklı olarak atanamayan öğretmenleriz. Sizler de takdir edersiniz ki insanoğlunun yeterli derecede verimli olabilmesi için asgari bir hayat seviyesine sahip olması ve ekonomik olarak kendilerini güvende hissetmeleri gerekir.

Her şeye rağmen söz konusu eğitim ve ülkemizin geleceği olunca geri durmadık: Dağ-taş, kar-kış demeden kadrolu öğretmenlerimizin gitmekte imtina ettiği, ancak bayrağımızın dalgalandığı her yere gittik ve mesleğimizi çok zor şartlarda icrâ ettik. Öğretmenler odasında kategorize edildik. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli ayrışması zamanla sosyolojik bir sıkıntı hâline geldi. Gerek velinin gerekse öğrencinin farkında olduğu, toplumun belli kesimlerinin “Siz öğretmen değilsiniz, inşallah bir gün öğretmen olursunuz.” gibi söylemleri, her ne kadar ekmeğimizi boğazımızda düğümlese de bizleri Bu mesleğin aşkından vazgeçiremedi. Çeşitli nedenlerle ihtiyaç duyulan eğitim camiamızın bu mevsimlik işçileri, henüz öğrencilerini tanıma aşamasındayken hiç çekinmeden görevlerine son verilebildi. Bunu defalarca yaşayan bu öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin yaşayacağı psikolojik travmaları tahmin etmek ve görmek güç olmasa gerek.

                BİZİ GÖRMENİZİ İSTİYORUZ… Yok sayılmak istenmiyoruz. 90 bin Öğretmeni yok farz eden Milli Eğitim Bakanlığını da İNSAF VE İZANA Davet ediyoruz… Biz sadaka istemiyor, ücretimizin hakkını istiyoruz… Yaşama hakkını istiyoruz… Devletin EMEK SÖMÜRÜSÜ yapmasını istemiyoruz. Devleti Baba bildik ve onun şefkatini, sahiplenmesini istiyoruz…

Her birimiz alanlarında mezun formasyonlu, tecrübeli öğretmenleriz. Asgari ücretin bile altında aldığımız maaşın tatillerde kesilmesi, sigortamızın yarım yatırılması, ailelerimizi geçindirmek için kışları okullarda yazları geçici işlerde çalışmamız bizleri yıldırmamış olsa da maddi manevi çok yıprandık. Devletimiz; atama bekleyen öğretmen adaları arasında, bizleri ayrı kategorize etmelidir. Zira bizler aday değil MEB bünyesinde gönüllü çalışan yılların deneyimli öğretmenleriyiz. Yıllardır aynı işi yapan artık geçici çalışan değil kalıcı eleman olmalıdır. Yıllardır eğitimin çilesini çeken insanların emeğinin görülüp öncelik verilmesi ve en kısa zamanda kadro veya sözleşme kategorisine alınmasını istiyoruz. Bu zamana kadar olan kıdem farkını karanlık geçmiş olarak addedip geleceğe aydınlıkta girmek istiyoruz. Temennimiz hiç bir mesleğin ücretlisi olmadığı gibi öğretmenliğin de olmasıdır.

ÖZETLE;

Öğretmenliğin Bütün şartlarını ziyadesiyle taşıyan eğitimin emektar öğretmenlerinin, Prim sıralamasına göre DERSANECİLER ve TAŞERONLAR nasıl kadroya alındıysa. O şekilde kadroya alınması  ve iade-i itibar   ataması yapılması  en önemli talebimizdir. Taşeronu kadroya alan Devletimizin bir avuç mağdur öğretmenini görüp liyakat esaslı bir yöntemle gerekeni yapacağına ve mağduriyetimizi gidereceğine inancımız tamdır.

Ücretli öğretmenlerin gereken statülerine geçirilmesinde, devlet büyüklerimizin bizleri görmezden gelmeyeceği umudundayız. Sesimize kulak vereceğine inandığımız başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Milli Eğitim Bakanımıza, Sayın Çalışma  ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza ve bize destek veren siz medya mensuplarına yürekten teşekkür ediyoruz. Belki de incinen yüreğimize bir nebzede olsa su serpileceği için umutlu ve mutluyuz. Saygılarımızla...

Bizler ulufe istemiyoruz

Hakkımızın verilmesini talep ediyoruz.

İnsanca, onurluca yaşayacak haklar istiyoruz.

Bizler mevsimlik işçi bile olmayan statüsü olmayan, devletin yok saydığı ve görmemezlikten geldiği eğitim neferleriyiz… BİZİ GÖRÜN ARTIK..




Bu haber 326 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER FAALİYETLERİMİZ Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI