“Zaman, en büyük hazinedir.” Kur’an-ı Kerim’de Asr Suresi’nde şöyle buyrulur: “Asra yemin olsun ki insan hüsrandadır. Ancak iman edenler, salih ameller işleyenler, hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.”

İnsan, tarih boyunca sürekli bir meşguliyet içinde olmuş ve olmaya devam etmektedir. Hayatta bir kez yaşama fırsatı verilmiş ve bu nimet insana ikram edilmiştir. En güzel şekilde yaratılan insanın başıboş bırakılacağı düşünülebilir mi? Elbette hayır. Peki, bizler nasıl daha iyi bireyler olabilir, vatanımıza, milletimize ve tüm insanlığa nasıl faydalı olabiliriz?

Ömrümüzü bilinçli bir şekilde değerlendirmeli ve zamanı boşa harcamamalıyız. Evrenin işleyişi içinde zamanı durdurma gücümüz yoksa, zamanı yönetmeyi öğrenmeliyiz. Hayatın akışına anlam katmak, geride değerli eserler bırakmak ve hayırla anılmak hepimizin ortak hedefi olmalıdır.

Dijital Çağ ve Sosyal Medya

İçinde bulunduğumuz çağ, bir iletişim ve internet çağıdır. Teknolojiye ve uzaya hâkim olan devletler, küresel güç dengelerini belirlemekte ve bu alana büyük yatırımlar yapmaktadır. Günümüzde internet sayesinde dünya adeta küçük bir köy haline gelmiştir. Anlık yazışmalar, görüntülü görüşmeler, eğitim içeriklerine erişim, çevrimiçi alışveriş ve ticaret gibi birçok ihtiyacımızı dijital platformlar aracılığıyla karşılayabiliyoruz.

Ancak internet ve sosyal medya kullanımının sınırları konusunda önemli tartışmalar sürmektedir. Özellikle yaş gruplarına göre kısıtlamalar, güvenli ve bilinçli kullanım, eğitim teşvikleri, kişisel verilerin korunması, özel hayatın gizliliğinin güvence altına alınması gibi konular kritik öneme sahiptir.

Siber zorbalık, sanal kumar, yasa dışı bahis gibi tehditlerle mücadele etmek ve bu konuda önleyici tedbirler almak gerekmektedir. Hak ve hukuk konusunda bilinçlenmek, gerektiğinde profesyonel destek almak, hem kendimizi hem de ailemizi bu risklerden korumak için önemli bir adımdır.

Sonuç olarak, sosyal medya ve internet, bilinçli ve kontrollü kullanıldığında büyük faydalar sağlayan bir araçken, kontrolsüz ve bilinçsiz kullanım durumunda ciddi tehlikelere yol açabilir. Bu nedenle, bireysel ve toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmek, zamanı verimli kullanmak ve teknolojiyi hayatımızı kolaylaştıran bir araç olarak değerlendirmek en doğru yaklaşım olacaktır.