Bugun...


İbrahim Demirkan

facebook-paylas
MEBDE ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLER-SON
Tarih: 12-03-2024 10:36:00 Güncelleme: 12-03-2024 10:36:00


İlk yazımızda bahsettiğim ücretli öğretmenler ve usta öğreticilerle ilgili ‘bu iş olmaz’ diyenlere inat bir mücadelede neler yaşandığını ve nasıl bir sonuç aldığımızı anlatmak istiyorum.

Pandemi süreci başlayıp okullar ve halk eğitim merkezleri tatil edilince ücretli öğretmenler(eskilerin vekil öğretmen dediği) ve usta öğreticilerin ücretleri kesilirken biz kadrolu ya da sözleşmeli öğretmenlerin ek ders dahil tüm ücretleri eksiksiz veriliyordu. Peki hayatlarını aldıkları cüzi ücretle geçindiren ücretli öğretmenler ve usta öğreticiler nasıl geçinecek o pandemi günlerinde ihtiyaçlarını nasıl gidereceklerdi?

 Pandemi süreci başlayınca ilk acil halledilmesi gereken sorun pandemi tatili süresinde hiçbir ücret alamayacak olan ücretli öğretmenler ve usta öğreticilerin ücretlerini almasını sağlamaktı.  O dönemde onlarca watsap grubunda -bundan öte haklı olarak ücretli ve usta öğreticilere kadro verilmesi gerektiğine dair tartışmalar ve  talepler olsa da- bu kangren haline gelen sorunun tedavisi için ilk önce  acil bir müdahalenin yapılması gerekiyordu o da pandemi sürecinde bu insanların cebine girmesi gereken ücretleriydi. Kadro ve özlük haklarıyla ilgili mücadelede elbette yapılmalıydı ama acil bir durum vardı o da parasızlık. Sosyal medyada trend yapacağız denildiğinde cebinden çıkartıp 10 TL bile veremeyecek durumda ücretli öğretmenlerin olduğu bir dünyada maaştan önce kadro talebi havanda su dövmekten başka bir işe yaramazdı.  Tek Çatı derneği başkanı Hatice TEMEL önderliğinde sosyal medya ve bürokraside bir hamle başlattık. Ücretli öğretmenler adına Hatice TEMEL’i TV 5’te ‘Mustafa AYDIN’la Eğitim Dünyamız’ programına davet ettik. İbrahim Halil ER’le birlikte basın ve bürokraside ulaşabildiğimiz her yere sorunu bildirip gündem yapmalarının istedik. Yönetiminde olduğum ÖĞ-DER (Şuurlu Öğretmenler Derneği)  olarak o dönem genel başkanımız Hamdi SÜRÜCÜ vasıtasıyla bizde sosyal medya etkinliklerine maddi ve manevi katkıda bulunarak ücretli öğretmenler ve usta öğreticilerin pandemi sürecinde verilmeyecek olan ücretlerinin verilmesi noktasında trend topic yapmalarına katkıda bulunduk. Derneğimizin TV programı olan ‘Eğitim Dünyamız’a ücretli öğretmenler ve usta öğretilerin temsilcilerini davet ederek sorunlarını kamuoyuna duyurduk. Memur Sen ve Egitim Bir Sen genel başkanı Ali YALÇIN’la da eskiden Eğitim Bir Sen sendika şube yönetimlerinde bulunmuş birisi olduğum için diyalogum iyiydi ve bu sorunu gündem yapmalarını ücretli öğretmenler adına istedim. Ali YALÇIN’da Milli Eğitim ve Maliye bakanlıklarında yaptığı üst düzey görüşmelerde ve sosyal medya hesaplarında bu sorunu gündeme taşıdı. Biz bu çalışmaları yaparken eğitim dünyasında tanıdığım çevremden insanlar ‘Pandemide ekonomi kötü, boşuna uğraşmayın bu hükümet size para vermez’ diyerek mücadelemizde sonuç almayacağımızı söylüyorlardı ama ücretli öğretmenler örgütlenmenin gücüyle hem sosyal medyada hem yerelde bulundukları ilin siyasetçileri ve yöneticilerine baskı yapmaya problemi anlatmaya devam ettiler. Dengeli bir strateji ve uygun bir dille yetkililere bu vahim durumu anlatınca sonuç almayı bildik. Bir gün TV kanalları  ve internette ücretli öğretmenlerle usta öğreticilerin ücretlerinin pandemi tatili süresince verileceği ilan edildiğinde emin olun bu kendiliğinden olmamıştı. Bunu ücretli öğretmenler ve usta öğreticilerle birlikte örgütlü,şuurlu ve stratejik bir planlamayla başarmıştık.

Bize ‘alamazsınız, vermezler’ diyenlere de demek ki mücadele edince oluyormuş diyerek bir cevap vermiş olduk.

Peki 2018 yılında 5000 ücretli öğretmene kadro verilmesi üzerine her seçim döneminde kadro alabilirmiyiz diyerek sosyal medya,siyaset ve bürokraside çalışma yapan ücretli öğretmenler yine kadro alabilirler mi? Önceden olmuş bir olayın yeniden tekrarı kainattaki en geçerli kanunlardan birisidir elbette olur ama burada da stratejik bir akıl,birlik ve beraberlik içerisinde planlı gitmek gerekiyor. Şu an Milli Eğitim bakanı aslında mülakatla öğretmen alımı derken amaçladığı kaliteli öğretmenle öğrenciyi kavuşturmaktır. Sizin bir okulunuz olsa elbette mülakat yapıp en iyi öğretmeni hatta mümkünse tecrübeli öğretmeni bulmaya çalışırsınız.  Ben şahsen mülakata karşı çıksamda mülakatın temelinde yatan en liyakatlı en verimli öğretmeni bulma hedefini doğru buluyorum. Türkiyede mülakat deyince akla hemen torpil geldiği için bende karşı çıkıyorum fakat  okullarda yıllardır çalışan tecrübeli ücretli öğretmenlerden 2018 yılında yapıldığı gibi belli bir oranda kadro ayrılması isabetli olacaktır çünkü yıllardır çalışan bu insanlardan idarecileri verimli olmadıklarını düşünseler çalıştırmazlardı zaten. Mülakatla amaçlanan kişinin öğretmenliği ne kadar iyi yapabileceğini tespit  etmekse burada yıllarca denenmiş ücretli öğretmenlere de  kadro vermek mantıklı bir seçim olacaktır. Elbette tüm alımlar mülakatsız olmalı fakat kadrolu/sözleşmeli bir öğretmenle aynı işi yaptığı halde asgari ücretin altında ücret alan,  sigortası bile tam yatmayan ücretli öğretmenlerin ya ücretleri kadrolu öğretmenlerle aynı seviyeye çıkartılmalı ya da  belli bir kpss puanı üzerindekilere kontenjan verilerek kadroya kavuşturulmalıdırlar. Elbette bütün atamalar ücretli öğretmenlerden karşılansın demiyorum çünkü atama bekleyen diğer tüm öğretmenlerde mülakatsız kpss puanlarıyla atamaları yapılmalıdır. Heyecanla bekleyen yüz binlerce öğretmen atama müjdesi beklemektedir. Bende 1997’de mezun olduğumda öğretmen olabilecekmiyim diye bir hayli dertlenmiştim. Bu yüzden o işsizliğin psikolojisini iyi bilirim. İnşallah hak edenin hak ettiğine kavuştuğu bol atamalı günler dilerim.

(Not: Geçen sene 6 Şubat depremlerinde de ücretli öğretmenler ve usta öğreticilerin okulların tatil edilmesiyle aynı durum yaşandığında deprem bölgesinden canlı yayın yapan o zaman ki MEB bakanı Mahmut ÖZER’i ve o dönem ki Eğitim Bir Sen başkan vekili Latif SELVİ’yi görünce canlı yayın sonrası hemen ücretli öğretmen ve usta öğreticilerin deprem nedeniyle ara verilen sürede ücretlerini almaları konusunda yardımlarını istemiş sayın SELVİ’de ‘ücretlerini alacaklar sadece deprem bölgesi değil tüm Türkiyedeki ücretli öğretmenler ve usta öğreticiler alacak hatta bakan bey özlük haklarıyla ilgilide çalışma başlattı’ demişti. Bu durumu o zaman twitter hesabımdan şu tiwitimle duyurmuştum;

https://x.com/ibrahimdemirkan/status/1624753217421688835?s=20

İnşallah kadro, maaş artışı ve özlük haklarıyla ilgilide sağlam bir bilgi edindiğimde     https://twitter.com/ibrahimdemirkan hesabımdan duyuracağım.)



Bu yazı 1090 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI