“O” ARAYIŞI
İnsan mükemmeli arayan ama mükemmel olmayan, olamayan bir canlıdır. “Ben” ve “Sen” birbiri ile muhatap birbiri ile iletişim etkileşim içerisinde olduğundan aradığı mükemmeli “Ben” ve “Sen” eksenindeki temas halinde olduğu duyu organları ile tanıdığı âlemde bulamaz. Ben ve Sen mevcuddur. Rasyonel anlamda temas kurulduğu için nakıs olduğu tanınır bilinir. Ancak insan aradığı mükemmelin duyu organları ile tanıdığı nakıs alem ötesinde gaybi bir “O” olduğuna inanır. Türkçe “O”, Arapça da “ه” (Hu) Çince’de “他” (Ta) İngilizcede “IT” Latince de “ID” aynı gayb (mevcutta olmayan) zamirdir.
“İD”-“İDEA”
İd; Latince “O” demektir. O şey (nötr üçüncü tekil şahıs zamiri) 1927 sonrası ise İngiliz psikanalist Joan Hodgson Riviere tarafından “bilinç altı” anlamı yüklenmiştir.
İdea; Eski Yunanca (eidō); “görme=görüş=basiret=fikir” anlamına gelen “ide” bir “O” tefekkürüdür. “O” değişir durumda olan şuhud âlemindeki varlıklara mukabil asla değişmeyen mutlak mükemmel olan “O”na yönelik zihinde oluşan arayıştır. Zihindedir. Soyuttur. Gaybidir. “O”na atfen, “O”na benzeyen “O” nu temsilen zihinde oluşan fikir görüş inanç anlamı “id+” kelimesine ilave edilen “+ia” ekiyle türetilmiştir. Latince “id” (O) zamirine aidiyet eki olarak Yunanca (+ia) eki getirilir. Eski Yunanca da bu formuyla yer alan “eidéa” (ειδέα) veya “idéa” (ιδέα) kelimesi “göz önüne getirme, kavram, biçim” anlamındadır. Arapça da kullanılan “ئيّ” (iye) eki ile aynı anlamı sonuna geldiği kelimeye veren (+ia) eki (id+) kelimesine ilave edilerek “ona atfen” “onun gibi” anlamı kazanmıştır. Osmanlıcada (ide) kelimesine muadil “temsilen” “benzetilen” anlamına gelen "مثل" (MSL) kökünden “müsül” kelimesi tercih edilmiştir.
“O” zahiri âlemde suret olarak var olan hiçbir şeye benzemeyen, zahiri olmayan, somutlaştırılmaz, soyut bir mükemmeldir. Gaybidir. Her şeyin en mükemmeli sadece “O”dur. Tüm noksanlıklardan arıdır. Ontolojik anlamıyla “O” duyumlanamaz sadece akıl aracılığı ile bilinir. “O” dışındaki her şey O’ndadır. O’nun takdir ettiği kadardır. Epistemolojik anlamıyla duyularla algılanan varlıkların ötesinde, başlangıçsız-sonsuz süreklilik arzeden bir hak-hakiki söz konusu olmadıkça bilgiyi temellendirmek mümkün değildir. İnsanın dünyadaki varlığından önce, var olanları, tanıdığı ideaları yeniden hatırlaması yahut “O”nu düşünüp “O”na ait olanı kavramak için aşk halinde tefekkürü, iştiyakla tezekkürü idealara yakınlaşması ve yaklaşımı bilme arayışıdır. Bilgi edinim şeklidir.
Ontolojik açıdan “İD” duyular âleminde ki nesnelerin var edeni “O”, “İDEA” ise varlığa, varlığın var oluş sebebini “O”na benzetmedir. Benzetilen asla “O” olmasa da işte o bu’dur iddiası “idea”dır. Fizikî mevcudatın nakıs olarak var oluşu “O” olmamasıdır ama “O”ndan olmaması değildir. “O”nun takdir ettiği kadar olandır. Nesne idealardan “isim” kazanır. İsimlendirme “O”ndandır. İsimlendittiren de “O”dur. Nesne “BU”dur.“O” nesneden daha öte olan nesnenin aslında olanı değil olması gerekeni olarak hep “O” olarak bakidir. Nesne nakıstır. Nakıs olmayan “O” nesneyi takdir etmiştir. (mikdarlandırmış) “O” ne kadar istemişse “ŞU” bu kadardır. İzafi vucuddur. Noksansız olan mükemmel, mevcudu mutlak olan “O” vücuttan münezzeh Allah’tır.
İde; mevcudatın tahayyül(hayal etme) ve tasavvuru (tasvir etme) ile O’nun tefekkürü (fikretme) ve tezekkürüdür (anma). Bu anlamıyla tarihin hiçbir devrinde hiç kimse tefekkür ederken fikir oluştururken duyu organları ile algıladığı mevcudatı reddetmemiştir. Deney ve gözlemler yaparak bilgi edinmiştir. “Aklıselim” nakıs olduğunun ve nakıs bir mevcudatı duyumsadığının farkındalığı ile bu edindiği bilgilerin de nakıs olduğu bilinciyle, mutlak hakikat bu gözlemlediğim, mutlak doğru bu deneyimlerim dememiştir. Mutlak doğrunun “O”na ait olduğuna inançla “O”nun insanı dünyada yalnız bırakmayacağına olan iman ile “O”nun herkese verdiği “ilham” ve seçtiği resullere verdiği “vahiy”i de epistemolojik olarak bilgi örgütlemesinin olmazsa olmazı kabul etmiştir. Fakat “ukala akıl” deney ve gözlemler ile oluşturduğu “zan” dışında farklı bir bilgi kaynağını kabullenmeyerek “zan”nı mutlak hakikat sanmıştır. Bu yanlış ve yanlı yanılgı birçok zannın “idea” olarak iddia edilmesine sebep olmuş. Bu ideolojidir. Yani zannoloji. Ütopik idea. İdea zanna indirgenir ve nakıs olan mevcudatla aynileşirse idolleşir. Bu epistemolojik sapmadır. Zannı ideal kabul edenler ile vahyi ideal kabul edenler arasında epistemolojik ayrışma burada ortaya çıkar. Moderniz bu epistemolojik ayrışmada deney ve gözlem dışında bilgi kaynağı olan her şeyi reddeden son iddiadır. Nakıs olan mevcudu, nakıs olan imkânlar ile gözlemleyip, deneyle elde ettiği nakıs bilgiyi, noksansız mutlak hakikat iddiasındadır. Salim akıl deney ve gözlemi (nakıs olduğunun farkındalığı) ile bilgi kaynağı olarak reddetmezken, “modern kıt akıl” ise kendisinin nakıs olduğunun cehaletiyle müstağnileşir sadece deney ve gözlemi bilginin kaynağı iddia eder. Bu (ben ne dediysem “O” bu) demektir.
“İDEAL-İDOL”
İdeal; nakıs olan insanın mükemmel bildiği “O” adına tarif ettiği zihinsel mefkûre, ulaşılması hedeflenen nihai mükemmeldir. Osmanlıca Sözlükte; ancak fikren mevcut olan, Kemal-i tamma malik olan, Gaye-i kemal, mefkûre, şeklinde anlam verilmiştir. Latince “ide+” (fikir) sözcüğüne (ilgili) anlamına gelen “+al” eki getirilerek türetilmiştir. İdeal; düşünceyle ilgili şeydir. Türkçede de “+sel” eki ile aynı anlam verilir. “Düşün+sel” olan demektir.
İdol; Latince “id” kökeninden gelen bu kelime Eski Yunanca “eîdos εῖδος“ (şekil, görüntü) sözcüğünün küçültme halidir. Kubbealtı lügatinde idol; (İdole) (bir ilahın maddi temsili, put) mecazen (Aşırı derecede hayranlık duyulan, örnek alınan kimse) anlamı verilmiştir. Arapça karşılığı ilahtır. Türkçede Put deriz. Put; Soğdca kökenlidir. (bwt) Buda heykeli için kullanılır.
İlah; (إلٰه ) “idealize edilen O”, yönelinilen O, öykünülen O.Latincede ki (id+ol)’dür. Arapça ve Latince birlikte düşünüldüğünde ilginç bir benzeşme dikkat çekiyor. Latince de ki; idol; “id” + “ol” kelimesi ile Arapçada ilah; “ه”+ “إلى=إلٰ” (ila+hu) kelimesi benzeştir. Zamir ve ek olarak aynı anlamlarda ve benzer yapıdadır.
“İD” varlık âlemi dışında olan her türlü eksiklikten münezzeh “O” zamiridir. “İDE” mükemmel olanı düşünmedir. “İDEAL” düşünce sonucu oluşan aklın işlevi olan fikir. “İDOL” ideal düşünce zannı ile tasavvur edilen ve “BU” diye tanımlanan, tasvir edilen varlık âlemine indirgenen şeydir. Somut olan ideal soyutlaşırsa “ideal” olmaktan çıkar idol olur. “O” olmayan, olamayan onlar “O” değildir. İdeal değil “adi” (عادي) olur. Aleladedir. Adidir.
İnsanın doğasında mükemmele yönelme, nakıs olmayana ulaşma arayışı ve varlık âlemine ilgi alaka vardır. Bu “O” arayışı alaka ile bütünleşerek aşka dönüşür. Ve aşkla istekle “O” tefekkürü insanın mükemmeli arayış serüvenidir. Bu bitmez arayış aşkı insanlığın gelişmesinin de muharrik gücüdür. Tefekkür ile akılda kavranan tezekkür ile topluma dillendirilen “O” Mükemmelle yönelmek yerine “O”na benzeşme, benzeştirme idealin ideolojileşmesi sonucuna taşır, “O” arayışı biter bu savunusu başlar. İdeoloji bir “O” arayışından ziyade bir “BU” tanımı getirir. Bu muharrik olan idealin, statik hale dönüşmesidir. Varlık âleminde noksanlıktan arı olmayan “BU”, artık mükemmel olarak kabullenilir. Bir zihinsel arayış olarak başlayan süreç bir saplantıya dönüşen pratik sonuç verir. Bir mükemmel tefekkürü ile değil de tahayyülü ile başlayan süreç bir idole tapınma ile sonuçlanır. İdeal “O” adına her şeyin reddiyken, idol; “BU” diye birkaç şeyi kabullenmektir. İdeal mevcudu red idol gaybi olana vucud vermektir.
“İDE+OLOJİ” - “İDOL+OLOJİ”
İdeoloji; Üzerinde bir tanım mutabakatı olmayan farklı toplumda, farklı coğrafyada, farklı zaman dilimlerinde farklılıklar gösteren ideoloji; Şerif Mardin’in yaklaşımında olduğu gibi aslında tekli değil çoklu bir tanımlama ile ideolojiler olarak ele alınmalıdır. İdeolojilerin temel karakteristiği insan odaklı değil kurum odaklı oluşudur. İşte bu temel karakteristiği itibarıyla ideolojiler kurumperestliktir. Belli amblem ve logolar ile sembolize edilen hükmü şahsiyetler kurgulayıp bu hükmü şahsiyetler üzerinden hakiki şahsiyetleri sevk ve idare etmek paradigması ile hayatın tüm ayrıntısını şekillendirici kontrol edici bir yaşam modellemesidir. Bu kapsayıcılığı ile tüm ideolojiler bir dindir. Kutsadığı, kurumsallaştırdığı amblemleri put edinmiş Çok tanrılı bir din. Bilimsel bilgi metodolojisi ile kurgulu olan ve dine benzetilen ideolojiler modernizmin temel felsefesine uygun olarak sekülerdir. Dünya ile ya da Dünya’da insanın ömrü ile sınırlıdır. Geleneksel anlamda ki hayatın tüm ayrıntısını otokontrol anlayışı ile insan merkezli düzenleyici olan sistematize yaşam modeli olan din ferdin yani hakiki kişinin hak ve sorumluluklarını tanzim ederken modernizm dini olan ideolojiler tüzel kişilerin yetki ve yaptırımlarını dizayneder.
DİN; Arapça “دِين “ (deyn) borç anlamında ki kök fiilden gelmektedir. Hak ve sorumlulukları tanzim eder. Geleneksel anlamıyla DİN kelimesi ile tanımlı yaşam ayrıntısı modelinde uygulamadan doğan anlık edinim (pragmatist) değil dünya ve ahreti kapsayan hak ve sorumluluk bilinci ile donatılmış fertlerden müteşekkil bir toplum inşası esas alınmıştır. Çift dünyalı ve insanın ömrü bittikten sonrasını da kapsayan bir görevler ve bu görevlerin ifasına mukabil dünya da pay ahirette ise sevap kazanma inancı esas alınmışken Modern ise duyu organlarınca algılanan duyum dünyası ile kendini sınırlamıştır. Gelenek, yeryüzü ötesi bir diğer dünya olan nihaiyi varış yurdu Ahret’i de Dünya kadar insan şahsiyetinde işlevselleştirmiştir. Fiziki ve fizik ötesi âlemi kapsayan bu bilinç fiziki dünya ile sınırlı olan ve fiziki anlamda zaman ve mekândaki anlık değişime paralel olarak idealken an be an aleladeleşen bir nakıs varlığı idolleştirmez. Tam tersi ulaşılması imkânsız mutlak mükemmel olan bir Allah dışındaki tüm ilah ve ilahımsı şeyleri reddeder. İnsanı kendisi gibi ya da kendisinden daha basit bir şeye kulluktan kurtararak hiç aleladeleşmeyen asla eksik olmayan Mutlak Mükemmel olan Allah’a adanılagiden kulluk ile özgürleştirir. Din; ferde dünya ve ahiret saadeti için yükümlülükler yükleyip nötr karakter olan ferdi aşkın değerler ile donatarak şahsiyete kavuşturur. Modern din olan ideolojiler ise ferdi ihmal ederek ferdin dünyevi saadeti için adanacağı idoller tanımlar bu idoller ile sembolize edilen kurumların yetki ve yaptırımlar ile insanı o idealize ettiği idollere köleleştirerek şahsiyetsizleştirir. İdollerle kuşatılmış, yapayalnız birey eder.
Fransız Devrimi ile birlikte literatüre giren ideolojinin kelime anlamı “teorilerin teorisi” ve “düşünceler bilimi” olarak düşünülebilir. Ortak bir tanımı olmayan ideoloji; fikirlerin bilimsel yöntemlerle duyuma dayalı (ampirik) olarak örgütlenmesidir. Bir ütopya olan ve herkesin kendine göre tanımladığı ideolojiyi Etimolojik tahlilden ziyade kronolojik takibini yapmak istiyorum.
Napolyon “ideologların başı” unvanı verdiği Destutt de Tracy öncülüğünde birçok doğa bilimciden oluşan ideolog dediğ kişileri bir araya getirip Fransa’nın bilime dayalı bir toplum olması için bir ulusal eğitim girişimi başlattı. Fransız devrimini örgütleyici masonik teorilerin öncüsü olan Bacon, Newton ve Descartes takipçisi olan Napolyon Bonapart, Fransız ideolojistlerini örgütleyerek yıktığı Kilise okullarındaki dogmatik eğitim yerine kurduğu masonik enstitülerde örgütlenen bilimsel bilgiyle toplumu dizayn etmek istedi
Bacon’un New Atlantis senaryosuna göre Süleyman Mabedi merkezli birleşik devletlerden müteşekkil “Yeni Bir Dünya” yapılanmasının ilk örneği Mason İsyancı Washington öncülüğünde Yenidünyada “Amerika Birleşik Devletleri” adıyla kurulmuştu. Bu modelin benzeri bir model de başka bir Mason İsyancı Napolyon öncülüğünde Eskidünya’da kurulacaktı. Kudüs’te bulunan Süleyman Mabedi başkentli Avrasya Birleşik Devletlerini kurmak üzere, Avrupa da kazandığı kesin zaferlerden sonra Napolyon doğuya yöneldi. Masonların paralel örgütlenme ile altyapısının hazırlanmış olduğu Mısır’ı kısa sürede işgal etti. Napolyon Mısır’da İslam fıkhı ile tanışınca masonik modern ideoloji kuramcılarınca geliştirilen tepeden tabana toplum dizaynedici paradigmadan vazgeçip fertten topluma doğru işleyen fıkıh eksenli bir toplumsal modeli tercih etti. Kod Napolyon olarak anılan ve Hanbelî fıkhından beslenen müktesebatı hazırlatarak uygulamaya sokma girişimlerini başlattı. Napolyon’un masonların kontrolünün dışına çıkması sebebiyle Fransa’yı üs olarak seçmiş masonlar İngiltere’ye kaydı ve İngilizleri destekleyerek Napolyon’u durdurmak için tüm donanmasını batırdılar. Kahire’yi ve İskenderiye’yi ele geçirdikten sonra Kudüs’e yönelmiş olan Napolyon Akka’da kale komutanı Cezzar Ahmed Paşa emrindeki 2000 kişilik bir orduya yenildi. Bu garip yenilgi sonrası ordularını İskenderiye de bırakıp Paris’e döndü. Cumhuriyet rejimi olarak kurulan devleti yıkarak imparatorluğa dönüştürüp kendisini de imparator ilan etti. Bu masonik akılla taban tabana zıtlaşma ve onların gerçekleştirmek istediği yeni bir dünya tezini çökertme hamlesiydi. Bu çatışmanın sonucu mason bestekâr Beethoven Napolyon’un ismini bestelerinden çıkarmış hatta mason olan anası Napolyon’u evlatlıktan reddetmiştir.
Önemli tarihçilerimizden olan Prof. İhsan Süreyya Sırma Bey’in tespitiyle Napolyon Müslüman olduğunu ve Kuran’a göre bir rejim kurarak imparatorluğunu idare etmek istediğini yakın çevresi ile paylaştı. Bu paradigma değişimi sonrası Napolyon kendi örgütlediği ideologlar ile çatışmaya girdi ve onları gerçeği saptırmakla suçladı. İdeologları düşünce ve gerçeklik veya teori ve pratik arasında yanılsamalar yaratarak düşüncenin gerçekle olan bağını kesmekle itham etti. Tabi bu kurum dizaynedici ideoloji ile İnsanı ıslah eden Fıkıh tercihinde Napolyon mağlup oldu. Kutsal kitaba göre yönetilen teokratik devlet modeli yerine Kutsal Kitaba benzetilen Anayasalar ile idare edilen ulus devletlerden müteşekkil bir dünyanın dizaynı başladı. İki dünya savaşı pahasına mason üssü olan İngiltere hariç bütün dünyada anayasal düzenlere geçildi.
Modernizm yeni bir din olarak tüm dünyada yayılırken bu dinin üç büyük mezhebi olan Kızıl Komünizm, Sarı Faşizm ve Renksiz Liberalizm ideolojileri Hegel diyalektiği ile tezini ve anti tezini oluşturup bu tez ve anti tez çatışmasının sentez olarak bu günkü masonik modern dünyayı inşa sürecini başladı. Modernizmin efsununa kapılan bir avuç azgın azınlık komino-faşist ideoloji kapsamında ulus devlet kurmak üzere ayaklanarak mankurdu oldukları moderniteyi halka dayatacakları kurtarılmış bölgeler oluşturdular. Azgın azınlıkların kurtarılmış bölgelerine ulus devlet deyip tüm devletlerde birbirinin benzeri anayasal düzenler tesis ettiler. İlk anayasa olarak hazırlanan Mason Anayasası olan Anderson Anayasası’nı esin kaynağı olarak kabullenip İngiltere hariç bütün dünyada birbirinin benzeri anayasal düzene geçilerek insan yerine kurum egemen bir dünya inşa edildi.
İdeologlarını idolleştiren, sloganlarını dualaştıran, amblemlerini ikonlaştıran, tezlerini inaklaştıran ve anayasalarını İncil’leştiren modernizm ulus devletlerini seküler teokratik bir karakteristikte, Katoliklikten daha bağnaz bir din düzeni olarak örgütledi. Bu yeni din yeni insan tipolojisi üretmek üzere okulları seminary (ruhban okulu), öğretmenleri ise dominie (papaz öğretmen) dönüştürüp halkı ideolojilerine angaje edecek bir eğitim öğretim modeli kurguladılar.
İdol tapınıcılığı olarak farklı bir karakteristiğine dikkat çekmek istediğim ideolojiler tüm kutsalları reddederek kendilerinin takdis ettiği amblemleri ise put edinmiştir. İdeolojiler, ideologlarının tezlerini bir Katolik Hıristiyan’ın, Pavlus’un İncil’deki sözlerinden daha dogmatikçe kabullenir, ideolojik anlam yüklenen amblemler ile sembolize edilen mana ve mefhum kilise ikonlarından daha fazla kutsanır. Kilise Canonu, devrim kanunlarından daha esnektir. İnsanlar üyesi olduğu tüzel kişiliğin idolleştirdiği ambleminin kurumsal kimliği ile ikonistlerden daha tutucu bir şekilde putu ile bütünleşikleşmiştir.
DİPLOMAYA ENDEKSLİ KAST SİSTEMİ
İdollerinin tezleri çağa mağlup düşmüş, ideolojilerinin ilkeleri üyeleri arasında bile savunulamaz duruma gelmiş olsa da ideoljistler; dogmatik doğrularını schooling öğretimle topluma dayatmaya devam etmek adına makam, mevki, sosyal kredibilite ve maddi kaynakları (seküler cennet süslemesi ile) yüceltip, schoolin öğretim sonrası verdiği diplomaları seküler endüljans gibi dağıtıp, meri ideolojinin kurduğu modern kiliseler olarak işlev gören öğretim kurumlarına girmeyen o kurumların verdiği eğitimleri almayanları ise seküler aforozu işleterek sosyal hayattan dışlarlar. Komünyondan mahrum bırakır.
Okula gitmemiş olana uygulanan bu aforoz öylesine şiddetli bir ceza olur ki; Çalışacak iş, evlenecek eş bile bulamaz. Toplumda ayakçı muamelesi görür, ayak işlerini yapmaya zorlanır. Okullaşmaya paralel şekillenen modern kast sınıfında okula gitmeyen heretik (düşkün) ya da cüzamlı muamelesi görür. Okulların derecesine göre toplumsal rol paylaşımı tanımlanır. Bu modern kast sisteminde; kişilerin maaşından, istihdamdaki statüsüne, toplumdaki kredibilitesine değin diplomaya göre bir sınıflandırma yapılır. Hindistan’da hatta ilkel toplumlarda bile rastlanmayan bu diplomaya endeksli katı kast sistemi insan onuruna aykırı temel insan haklarını yok sayan bir uygulamaya dönüşmüştür.
SEKÜLER KEŞİŞLERE MÜRİD YUVASI; OKULLAR
İnsan alaka duyan bir varlıktır. “Alak”dan yaratılmıştır. Doğası gereği alaka duyduğu şeyle ilgili bilgi edinme, insanın fıtri eğilimidir. Bilgiyi edinim; belitleri tasnif etmekle gerçekleşir. Bilgi kalem kalem düzenlemedir. İlk insanla başlayan bilginin düzenlenmesi tüm insanların doğası gereği hep olmuştur ve olagidecektir. Talim terbiye insan kadar kadimdir. Talim; bilginin izini sürmek, alametleri yorumlayıp onları ortak kabul gören teorik tasnife tabi tutmaktır. Terbiye ise yetiştirmedir. Pratiğin bilgisidir. Bilgiyi pratiğe aktarmadır. Talim terbiye ferdin talebiyken eğitim öğretim devletin direktifidir. Okullaşma şeklindeki eğitim öğretim insan eksenli bir ilim ve terbiye değil kurum eksenli bir şartlandırma, biçimlendirmedir.
Schooling öğretim; 17.yy sonlarında birkaç eski müneccim tarafından kurgulanan “yeni bir dünya” sloganıyla ortaya atılan “yeni bir insan” kurgusu için 18.yy ortalarında şekillenmiştir. Batıda aydınlanma dönemi dedikleri karartma döneminde sanayi devrimi dedikleri makineleşme ile eş zamanlı olarak gelişen üretim ilişkilerinin ihtiyaç duyduğu “yeni bir insan” tipolojisi üretmek üzere fabrika tipi kurgulanan okul aynı anlayışla “Yeni Bir İnsan” üretimine ödün vermeden devam ediyor. Kadim talim terbiye modellerini aşama aşama yok ederek bu güne gelen alafranga school modeli tüm dünyada tek öğretim modeli olmuştur.
Özgün anlamı ile talim terbiye anlamında ki eğitim; bilinç ve yetenek kazandıran bilgi edinim sürecini ifade ederken modern anlamıyla eğitim öğretim vatandaşı sosyalleştirme, kültürlü! hale getirme, devletin ideolojini kabullendirme ve endüstrinin ihtiyaç duyduğu emek gücünü oluşturma anlamı kazandı. Ferdin edilgen, global egemenlerin ise başat olduğu bu öğrenim modeli modernizm ideolojisinin kurucu paradigmasını şekillendirenler lehine insanlığı dönüştürmekten öte bir amaca hizmet etmemiştir. Modern anlamıyla okullar, insanı yarınlara hazırlayan, donanım kazandıran değil, egemen otoriteye sorgusuz tabi olacak uyumlu yaratıklar yetiştiren kurumlardır. Egemen modernler kavramsallaştırdığı kelimelerle ferdin düşüncesini bile kontrol altına alıp kuramsallaştırdığı ideoloji üzerinden en genci bir asrı aşmış gerici düşünceleri doğru diye tüm topluma dayatılmaktadır. 17.yy müneccimlerinin süslü sözlerini virt edinmiş, kara ciltli kitapta falan müneccim şöyle buyurdu diye 400 yıllık hurafeleri inak edinmiş modernizm dininin tutucu muhafazakârları çağdışı tezlerini topluma dayatmak okulları kullanarak halkın kaynaklarıyla halkı işe yaramaz bilgilerle biçimlendirme despotluğunu sürdürmektedir. Okula doldurduğu öğrenciye merkezin dayattığı müfredatı tekrarlamak üzere yerleştirilen öğretmene, robot fonksiyonu biçip, kendisine ezberletilenleri kendisinden sonrakilere ezberletme görevi verilip teyp kasetine dönüştürüşmüş öğretmen derste konuşurken öğrenci ise gizli müfredatı ile farklı bilgi edinim yolları üzerinden haz duyduğu ihtiyaç hissettiği bilgiyi ediniyor. Schooling öğretim çağa mağlup oldu ve çöküyor. Zira modernizm dini kızıl, sarı, renksiz tüm mezhepleri ile bitti. İdol ilan edilen tüm putlar yıkıldı. İde+oloji olarak başlayan ve idol+oloji olarak bitikleşen modernizm; zamana mağlup oldu. Çağdışı bir paganizme dönüştü.
Eğitimde yeni yaklaşımların ivme kazandığı bir dönemde Hilafet müessesesinin merkezi olması hasebiyle İslam medeniyetinin çöken son kalesi ve modern örgütlenme adına modernizmin de son kazanımı olan Türkiye’de eğitim öğretimin dönüşmesi global anlamda incelenmeye değer bir örnektir. Modernizmin Prototipi (ilk numune) ABD, Posttotipi (son numune) ise Türkiye’dir. Türkiye Alaturka Medeniyetin kurucu aklı Alafranga uygarlığın ise iflahını söken, korkulu rüyası olan bir halkın ülkesidir. Türkiye’de Alaturka Tedrisatın eviriliş serüveni incelenirse aslında bu gün bitiş yaşayan Alafranga Schooling öğretimin de dönüşüm güzergâhı incelenmiş olacaktır. Bu açıdan Türkiye’de modernleşme ideolojisinin okullaşma sürecine ayrıntılı olarak odaklanılmalı. Alafranga Kültün mankurtları üzerinden global ideolojinin egemenliği altındaki resmi dayatmalara Alaturka Medeniyet’in sivil direnişinin asaletini sosyolojik kazılar yaparak ortaya çıkarılma zamanı gelmiştir.
İdeolojiler Bitti. İnsanlık “İD” arayışında
“İdea”yı yok eden “idol”dür. İdealeri bitiren, idealistleri tükenişe sürükleyen ise ideolojilerdir.
Her “ide”oloji esasen bir “idol”olojidir.
Takım | O | G | M | B | A | Y | P | AV | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Galatasaray | 20 | 17 | 0 | 3 | 53 | 22 | 54 | +31 |
2 | Fenerbahçe | 20 | 15 | 2 | 3 | 52 | 20 | 48 | +32 |
3 | Samsunspor | 20 | 12 | 4 | 4 | 34 | 19 | 40 | +15 |
4 | Eyüpspor | 20 | 10 | 4 | 6 | 33 | 19 | 36 | +14 |
5 | Göztepe | 20 | 10 | 6 | 4 | 40 | 26 | 34 | +14 |
6 | Beşiktaş | 20 | 8 | 4 | 8 | 29 | 21 | 32 | +8 |
7 | Başakşehir FK | 20 | 8 | 7 | 5 | 35 | 30 | 29 | +5 |
8 | Çaykur Rizespor | 20 | 8 | 9 | 3 | 22 | 31 | 27 | -9 |
9 | Gaziantep FK | 20 | 7 | 8 | 5 | 26 | 28 | 26 | -2 |
10 | Trabzonspor | 19 | 6 | 6 | 7 | 34 | 24 | 25 | +10 |
11 | Alanyaspor | 20 | 6 | 7 | 7 | 24 | 28 | 25 | -4 |
12 | Kasımpaşa | 20 | 5 | 5 | 10 | 32 | 37 | 25 | -5 |
13 | Sivasspor | 20 | 6 | 9 | 5 | 26 | 34 | 23 | -8 |
14 | Antalyaspor | 20 | 6 | 10 | 4 | 22 | 39 | 22 | -17 |
15 | Konyaspor | 20 | 5 | 9 | 6 | 24 | 32 | 21 | -8 |
16 | Bodrum FK | 20 | 4 | 12 | 4 | 14 | 26 | 16 | -12 |
17 | Kayserispor | 19 | 3 | 9 | 7 | 19 | 39 | 16 | -20 |
18 | Hatayspor | 20 | 1 | 12 | 7 | 21 | 37 | 10 | -16 |
19 | Adana Demirspor | 20 | 2 | 16 | 2 | 17 | 45 | 5 | -28 |
Takım | O | G | M | B | A | Y | P | AV | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Kocaelispor | 21 | 14 | 5 | 2 | 34 | 19 | 44 | +15 |
2 | Fatih Karagümrük | 21 | 11 | 5 | 5 | 36 | 20 | 38 | +16 |
3 | Erzurumspor FK | 21 | 11 | 7 | 3 | 26 | 16 | 36 | +10 |
4 | Bandırmaspor | 21 | 9 | 5 | 7 | 29 | 23 | 34 | +6 |
5 | İstanbulspor | 21 | 10 | 8 | 3 | 34 | 24 | 33 | +10 |
6 | Gençlerbirliği | 21 | 9 | 6 | 6 | 23 | 19 | 33 | +4 |
7 | Çorum FK | 21 | 8 | 5 | 8 | 25 | 20 | 32 | +5 |
8 | Boluspor | 21 | 9 | 8 | 4 | 30 | 26 | 31 | +4 |
9 | Keçiörengücü | 21 | 8 | 7 | 6 | 27 | 25 | 30 | +2 |
10 | MKE Ankaragücü | 21 | 9 | 9 | 3 | 27 | 21 | 30 | +6 |
11 | Pendikspor | 21 | 8 | 7 | 6 | 28 | 25 | 30 | +3 |
12 | Amed SK | 21 | 7 | 5 | 9 | 21 | 19 | 30 | +2 |
13 | Esenler Erokspor | 21 | 8 | 8 | 5 | 27 | 26 | 29 | +1 |
14 | Manisa FK | 21 | 9 | 10 | 2 | 26 | 28 | 29 | -2 |
15 | Ümraniyespor | 21 | 8 | 8 | 5 | 30 | 29 | 29 | +1 |
16 | Iğdır FK | 21 | 7 | 9 | 5 | 22 | 23 | 26 | -1 |
17 | Sakaryaspor | 21 | 6 | 7 | 8 | 25 | 29 | 26 | -4 |
18 | Şanlıurfaspor | 21 | 7 | 10 | 4 | 26 | 29 | 25 | -3 |
19 | Adanaspor | 21 | 3 | 11 | 7 | 17 | 37 | 16 | -20 |
20 | Yeni Malatyaspor | 21 | 0 | 21 | 0 | 10 | 65 | 21 | -55 |
Takım | O | G | M | B | A | Y | P | AV | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Sarıyer | 19 | 14 | 0 | 5 | 46 | 9 | 47 | +37 |
2 | Batman Petrolspor | 19 | 13 | 5 | 1 | 35 | 18 | 40 | +17 |
3 | GMG Kastamonuspor | 19 | 11 | 2 | 6 | 32 | 16 | 39 | +16 |
4 | Altınordu | 19 | 10 | 2 | 7 | 35 | 15 | 37 | +20 |
5 | Adana 1954 Futbol Kulübü | 19 | 10 | 5 | 4 | 37 | 20 | 34 | +17 |
6 | 24Erzincanspor | 19 | 8 | 3 | 8 | 28 | 17 | 32 | +11 |
7 | Beykoz Anadolu | 19 | 9 | 6 | 4 | 28 | 24 | 31 | +4 |
8 | İskenderunspor A.Ş. | 18 | 7 | 4 | 7 | 25 | 17 | 28 | +8 |
9 | Fethiyespor | 19 | 7 | 6 | 6 | 24 | 21 | 27 | +3 |
10 | Kırklarelispor | 19 | 5 | 6 | 8 | 21 | 21 | 23 | 0 |
11 | Isparta 32 Spor | 19 | 4 | 6 | 9 | 16 | 19 | 21 | -3 |
12 | Kepezspor FAŞ | 19 | 5 | 9 | 5 | 21 | 27 | 20 | -6 |
13 | İnegölspor | 19 | 4 | 7 | 8 | 18 | 25 | 20 | -7 |
14 | 1461 Trabzon FK | 19 | 5 | 10 | 4 | 22 | 27 | 19 | -5 |
15 | Sincan Belediye Ankaraspor | 19 | 3 | 10 | 6 | 14 | 28 | 15 | -14 |
16 | Karaköprü Belediyespor | 19 | 2 | 10 | 7 | 19 | 33 | 13 | -14 |
17 | Altay | 19 | 4 | 13 | 2 | 16 | 42 | 11 | -26 |
18 | Hes İlaç Afyonspor | 18 | 0 | 17 | 1 | 6 | 64 | 5 | -58 |
Takım | O | G | M | B | A | Y | P | AV | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Bursaspor | 17 | 13 | 0 | 4 | 36 | 5 | 43 | +31 |
2 | Karşıyaka | 17 | 10 | 3 | 4 | 27 | 14 | 34 | +13 |
3 | Düzcespor | 17 | 9 | 3 | 5 | 26 | 15 | 32 | +11 |
4 | Belediye Kütahyaspor | 17 | 9 | 4 | 4 | 29 | 17 | 31 | +12 |
5 | Muş Spor Kulübü | 17 | 7 | 2 | 8 | 21 | 14 | 29 | +7 |
6 | Silifke Belediye Spor | 17 | 7 | 4 | 6 | 32 | 21 | 27 | +11 |
7 | Anadolu Üniversitesi | 17 | 7 | 5 | 5 | 22 | 13 | 26 | +9 |
8 | Bornova 1877 | 17 | 5 | 5 | 7 | 26 | 26 | 22 | 0 |
9 | Kahramanmaraşspor | 17 | 6 | 7 | 4 | 17 | 22 | 22 | -5 |
10 | Artvin Hopaspor | 17 | 5 | 6 | 6 | 12 | 19 | 21 | -7 |
11 | 23 Elazığ Futbol Kulübü | 17 | 4 | 7 | 6 | 10 | 16 | 18 | -6 |
12 | Tokat Bld Plevnespor | 17 | 3 | 7 | 7 | 11 | 18 | 16 | -7 |
13 | Kırşehir Futbol SK | 17 | 4 | 9 | 4 | 18 | 31 | 16 | -13 |
14 | Bulvarspor | 17 | 2 | 9 | 6 | 15 | 31 | 12 | -16 |
15 | Kuşadasıspor | 17 | 3 | 13 | 1 | 13 | 31 | 10 | -18 |
16 | Ergene Velimeşe | 17 | 2 | 12 | 3 | 7 | 29 | 9 | -22 |
Tarih | Ev Sahibi | Sonuç | Konuk Takım |
---|---|---|---|
31/01/2025 | Eyüpspor | vs | Sivasspor |
31/01/2025 | Konyaspor | vs | Bodrum FK |
01/02/2025 | Hatayspor | vs | Antalyaspor |
01/02/2025 | Kayserispor | vs | Trabzonspor |
01/02/2025 | Başakşehir FK | vs | Samsunspor |
02/02/2025 | Adana Demirspor | vs | Kasımpaşa |
02/02/2025 | Göztepe | vs | Alanyaspor |
02/02/2025 | Fenerbahçe | vs | Çaykur Rizespor |
03/02/2025 | Gaziantep FK | vs | Galatasaray |
02/02/2025 | Göztepe - Alanyaspor | Alanyaspor ligde deplasmandaki son 7 maçında hiç kazanamadı | Göztepe yenilmez |
02/02/2025 | Fenerbahçe - Çaykur Rizespor | Fenerbahçe ligde evindeki son 6 maçını kazandı | Fenerbahçe kazanır |
03/02/2025 | Gaziantep FK - Galatasaray | Gaziantep FK ligde evindeki son 9 maçında hiç kaybetmedi | Gaziantep FK yenilmez |
03/02/2025 | Gaziantep FK - Galatasaray | Galatasaray ligdeki son 20 maçında hiç kaybetmedi | Galatasaray yenilmez |
Tarih | Ev Sahibi | Sonuç | Konuk Takım |
---|---|---|---|
31/01/2025 | Çorum FK | vs | Bandırmaspor |
01/02/2025 | Erzurumspor FK | vs | Kocaelispor |
01/02/2025 | Keçiörengücü | vs | Yeni Malatyaspor (H:1) |
01/02/2025 | Gençlerbirliği | vs | Iğdır FK |
01/02/2025 | Pendikspor | vs | Adanaspor |
02/02/2025 | Şanlıurfaspor | vs | İstanbulspor |
02/02/2025 | Ümraniyespor | vs | MKE Ankaragücü |
02/02/2025 | Amed SK | vs | Sakaryaspor |
02/02/2025 | Manisa FK | vs | Fatih Karagümrük |
02/02/2025 | Esenler Erokspor | vs | Boluspor |
Tarih | Ev Sahibi | Sonuç | Konuk Takım |
---|---|---|---|
01/02/2025 | Beykoz Anadolu | vs | Batman Petrolspor |
01/02/2025 | Fethiyespor | vs | İskenderunspor A.Ş. |
01/02/2025 | GMG Kastamonuspor | vs | Altay |
01/02/2025 | Kepezspor FAŞ | vs | Sarıyer |
01/02/2025 | Kırklarelispor | vs | Adana 01 Futbol Kulübü |
01/02/2025 | 24Erzincanspor | vs | 1461 Trabzon FK |
02/02/2025 | Isparta 32 Spor | vs | Altınordu |
02/02/2025 | İnegölspor | vs | Afyonspor Kulübü |
02/02/2025 | Sincan Belediye Ankaraspor | vs | Karaköprü Belediyespor |
Tarih | Ev Sahibi | Sonuç | Konuk Takım |
---|---|---|---|
01/02/2025 | Bulvarspor | vs | Düzcespor |
01/02/2025 | Bursaspor | vs | Ergene Velimeşe |
01/02/2025 | Kuşadasıspor | vs | Kahramanmaraşspor |
01/02/2025 | Silifke Belediye Spor | vs | Anadolu Üniversitesi |
02/02/2025 | Artvin Hopaspor | vs | Bornova 1877 |
02/02/2025 | Belediye Kütahyaspor | vs | Muş Spor Kulübü |
02/02/2025 | Kırşehir Futbol SK | vs | Tokat Bld Plevnespor |
02/02/2025 | 23 Elazığ Futbol Kulübü | vs | Karşıyaka |